27 Қараша 2014, 07:00
Devletimizin başkanı Nursultan Nazarbaev Abiş oğlu bu yılki nutkusunda şöyle söyledi: ‘’Kaderin isteğiyle Kazak topraklarına farklı milliyetlere sahip olan insanlar göç ettirilmişti. Biz onları tüm misafirperverlliğimizle karşıladık. Onlar bizim ülkemiz içinde büyüdü ve bize kardeş gibi oldu. Şimdi Kazakistan çokuluslu birleşik devlettir.Küreselleşme deviri çokuluslu devletlerin deviridir. Bu süreç tüm dünyaya has bir süreçtir. Bizim ülkemizin gelişmesine tüm milliyetler büyük bir katkıda bulundular’’. Ve bu halkların biri Uygurlardır. Bügünlük Kazakistanda yaşayan Uygurlar Kazaklarla birleşip yüzyıldan yüzyıla halktan halka kendi töre-geleneklerini korumuşlar.
Kazakistan Uygurların müzük kültürü kendi tekliği ve motiflerin karmaşıklığıyla özeldir. Herhangi bir faaliyeti Uygur müzik aletlerisiz göz önüne getirmek mümkün değildir. Kazak Uygurları arasında milli müzik sanatını aşırı derecede öven ve yayan emektar sanatçılar vardır. Onlar milli müziğin propagandasını yapmasıyla kalmadılar bugüne kadar hiç bozmadan götürdüler de. Söyleyebiliriz ki, Uygur şarkılarının genel özelliği onların ulusal karakteri meydana çıkarabilmektir. Çünkü bu sanat her zaman halkın yaşam tarzı ve içsel ruh dünyasına bağlıdır. Dolayısıyla, şarkıda gösterilmeyen duyguları Uygurlar dansla ifade edir. Bilim adamları Uygur şarkılarını iki gruba ayrırlar. Birinci grup aletsiz ya da koro yadımıyla, ikincisi ise milli alet ya da enstrümantal orkestra eşliğinde söylenen şarkılardır. O şarkılar ravap, gicak, dutar, tambir eşliğinde söylenir. Ülkemizde tambir pek sık kullanılır. Dolayısıyla, bilim adamları Uygur müzik aletlerini dört gruba ayırır:
En yaygın alet dutardır.
Uzun saplı silueti armuda benzeyen bir alettir. 13-20 makamdan oluşur. 2 teli vardır. Genellikle mandal kuart va da kvintle ayarlanır. Dutar esası üzerinde prima, alt, bas ve kontra dutarlar yapılmış ve milli enstrümental orkestraya katılmıştı.
Tambir de bir alettir. Sabı boyunca makamlar yerleşir, ön tarafı 2 parçadan oluşur. Tut ahşabından yapılır.
Gircak – ince saplı bir alettir. Önceden iki telle kullanılmış, sonra da daha ikiyi almış.
Satar – pek yaygın değildir. Sadece uzmanlar tarafından oynalır. 9-13 tellerden oluşur,
Çang – yamuğa benzer, düz ve telli bir alettir. Tut ahşabından yapılır.
Yukarıdaki tüm aletler hem bireysel hem de topluluklu oynamalarda kullanılır.
Uygur külütünde kuşşanılan en eski aletlerden biri kalundur. Bilin adamlarına göre, kalunu Abu Nasir Al-Farabi icat etmiştir. Alet tut ahşabından yapılır, tellidir. Genişliği 45 yüksekliği ise 15 santimetredir. Bu alet özellikle Orta Asya ve Sincan Urgurları tarafından kullanılır. Uygur müzik aletlerin çoğu kordofondur. Onlat dinleyicini kendi biçim çeşitliliği ve ses özellikleriyle hayretler içinde kaldırır.
Ortak kökenli Türk halkları kendilerine has olan özellikleriyle ayrılırlar. Bu özellikleri edebiyatlarında, kültürlerinde, yemeklerinde ve geleneklerinde görebiliriz. Umarız ki, bu değerler hiç kalkmaz ve gelecek nesillere verilerek korunur.
Gulmira Yerubaeva
Resimler Vos-bazar.ru sitesinden, bilgiler ‘’Keruyen’’ kitabından (2012, Almatı) alınmıştır.