Taciklerin töreleri ve gelenekleri

28 Қараша 2014, 05:53

‘’Biz Kazaklar, birleşik halkız. Dolayısıyla, hepimzie ait bir kaderi paylaşıyoruz – değerli ve büyük Kazakistanımız’ı, ‘’Mengilik Yıl’ımızı’’.


‘’Biz Kazaklar, birleşik halkız. Dolayısıyla, hepimzie ait bir kaderi paylaşıyoruz – değerli ve büyük Kazakistanımız’ı, ‘’Mengilik Yıl’ımızı’’. ‘’Mengilik yıl’’ – toplam Kazaklar’ın milli kavramı, atalarımızın hayali. 22 yıl içinde yapılan egemen gelişmemiz sürecinde tüm Kazakları birleştiren ve ülkemizin esas unsurunu kuran değerler oluşturulmuştur. Onlar hepsi ham hayallerden uydurulmamıştır. Bu değerler zamanın sınavından geçen Kazakistan Yolunun deneyimidir. Bu tarih, medeniyet ve dil birliğidir’’.

Yukarıdaki sözler Devlet Başkanımızın 17 Ocak halk adına yapılan konuşmasından alınmıştır. Gerçekten de, Kazakistan’ın topraklarında 130’tan fazla milliyet bulunmaktadır, onların çoğu ise ortak dili, kültürü ve kökenleri koruyan Türk topluluklarıdır. Bu toplulukların biri birçok güçlüklerle karşılaşan, ama töre ve gelenekleri koruyan Taciklerdir. Tacik topluluğunun töre-geleneksel oluşması ülkenin tarihi ve kültürel hayatıyla çok yakından bağlidır. Diğer topluluklara aynen Tacik geleneklerinde de Kazaklar’la pek çok ortaklık vardır. Bu ortaklıktar özellikle çocuk eğitimiyle bağlıdır. Mesela, eğitimle ilgili töreler çocuğun doğumundan beri başlıyor. Kazaklar’da olduğu gibi, yeni doğum yapan kadına özel bir bakım sağlanır. 40 güne kadar eve misafir gelmez. Bu töre anne ve çocuğun sağlığını korumak ve bebeğin sağlamlaşması için yapılır. 40 gün sonra eve ailenin yakınları ve akrabaları davet edilir ve yeni doğmuş çocuk – şildehan adınıa bayram düzenlenir. Çağrılan molla çocuğa isim verir. Sonra ise ölmuş akrabaların onuruna Kuran’dan bir parça okuluyor ve çocuğa dürüst adam olsun diye hayır duası veriliyor.

Besik yani çocuğu beşiğe yatırma töreni diğer önemli bir töredir. Anne ve baba bu ayini komşuları, yaşlı kadınları çağırmakla düzenler. Kazaklar’daki gibi, beşik için esas eşyaları gelinin annesi getirir. Beşiği özel ahşaptan yaparlar ve bezekle süslerler. Uyğun biçimde bakılırsa beşiği torunlar için de saklayabilirler. Ama uğruya göre beşik başkalara verilmez. Törene gelen kadınlar tüm gereken usulları yapıp çocuğu beşiğe yatırırlar. Bebeğin uykusu huzurlu olsun diye, misafielere tatlı dağıtırlar.

Dolayısıyla, çocuğun saçı kesilmesinde onun mutlaka kalkülü bırakılırdı. Bu bebeğe nazar değmesin diye yapılır. 4-5 yaşında ‘’kesme’’ töreni düzenlenir, o zaman kalkül kesilir. Bayram ailenin mali durumuna bağlidir. Aile varliklı ise, büyük bir bayram düzenlenir, yoksa – küçük. Çocuğun saçını yaşlı bir adam keser. Sonra da evin sahibi misafirleri yemeğe çağırır ve saçı kesene çapan ve hediyeleri bağışlar.

Çocuğa 5-6 yıl olunca, bütün muminler için ortak olan sünnet töreni düzenlenir. Taciklerde sünnet yapılmayan erkek çocukları okula vermezler. Bu törenin amacı müslümanın borcu ve çocuğun olgunlaşmasıdır.

Tacik ailesinde temel eğitim emek eğitimidir. Çocuk yeterince olgunlaştığı zaman onu emeğe alıştırmaya başlarlar. Boşuna kendi ellerinle kazanan ekmek daha tatlı diye demiyorlar ki, bu yüzden Tacikler de çocuklarını toprağı bilmeye, ekmeye ve ürün kaldırmaya, hayvanlara bakmaya ve bazı  uygulamalı güzel sanatlara öğretirler.

Tacikler erkek ve kız çocukların eğitimine özel bir önem verirler. Erkekleri çocuk yaşlarından beri çalışkanlıkğa, dürüstlüğe, insanlığa öğreterler, büyük bir aile reisi olmaya hazırlarlar ve onlara soyun devamcısı, ailenin hazinesi ve umidi diye söylüyorlar.

Kazaklar gibi, Tacikler de özel bir sevinçle çocukların olgunlaşmasını ve düğünlerini kutlarlar. Düğünü unutulmaz bir şekilde düzenlerler. Diğer topluluklara göre Taciklerde boşanmalar o kadar çok değildir. Eşler sadece çocukları olmadığı zaman boşanırlar.

Düğün özel törenlerle kutlanılır. Oğullarını evlendirmek için anne ve baba önceden ona bir gelin bulur. Erkek birisinden hoşlanırsa, onlara söylemeli. Ya da damatı sorarlar. Damatın anne ve babası akrabalarıyla danışırlar ve “elçi” olarak gelinin evine en çevik ve konuşkan birini göndürürler. Elçi tüm taraflarla anlaşmayı kurduğundan sonra isteme törenini yaparlar. İstemeye sanlı erler gider. İsteme sürecinde düğün masrafları konuşulur. İlginç ki, gelinin masraflarını damat karşılar. Anlaşmalar yapıldıktan sonra, düğünün günü ve planı ortaya çıkar.

Kazaklar’daki gibi, Tacikler de çeyiz götürerler. Çeyiz hazır olduğu zaman gelin tarafı damata haber verir. Anlaşılan günde erkek yakınları ve akrabalarıya kızın evine gelir. Damatı kayınbiraderi karşılar, farklı bir odaya götürürler. Tüm törenler düzenlendikten sonra damat gelini görebilir. Gelinin yüzünden başörtüsünü çıkarırlar ve evlenme töreni yaparlar. Törenin özelliği şudur ki, tüm misafirler ipliğe buğday dizerler. Tören tamamlandığı zaman ipliğe dizelen tohumları kaplara koyarlar. Bu oluşacak ailede çocukları, bolluğu ve varlığı sağlamak için yapılır. Gençlerin ilişkileri tatlı, iyi geçinen ve evde hep sükunet ve birlik olsun diye misafirlere tatlıları dağıtırlar. Sonunda ise damatın ve gelinin yolunu kumaşla döşerler ve onları ayrı bir odaya geçirirler. Kumaşı “sizin de öyle bir bayramınız olsun” diye misafirlere verirler.

Tacikler kendi dinsel törenlerini hala sert biçimde korur. Kadınlar erkekler önünde yürümez,  kocalarını yüksek sesle ismiyle çağırmazlar. Erkeği ismiyle çağırmak günahtır.

 


Gulmira Yerubaeva
Bilgi ‘’Örnek ailenin oğulları ve kızları’’ kıtabından alınmıştır.  Almatı, 2000, ‘’Sanat’’ basımevi

Бөлісу: