26 Қараша 2014, 06:36
Cumhurbaşkanımız Sayın Nursultan Nazarbayev Kazakistan halkına 2014 yılı mesajında şöyle belirtmiştir: «Kazakistan’lı olan bizler tek bir halkız! Bizim ortak kaderimiz: Bizim “Mengilik El”, Büyük ve Onurlu Kazakistan’ımız! «Mengilik El»: Adı Kazakistan olan hepimize ortak evin ana fikri, atalarımızın hayalidir. Bağımsız gelişmenin 22 yılı içerisinde Kazakistan’lıları bir bütün haline getiren ve ülkemiz geleceğinin temelini oluşturan ana değerler oluşturulmuştur. Ve bu değerler, hayali teoridlerden oluşmadı. Bu değerler; yılların sınavını veren Kazak Yolu tecrübesinin ta kendisidir». Ulusal birlik, toplumdaki barış ve uzlaşma; tarih, kültür ve dilin ortak olmasının neticesidir». Tek ülke gökyüzü altında yaşamakta olan Türk halklarının, atalardan miras olarak kalan dil ve kültür, din ve gelenek birliği mevcuttur.
Yurdu yok insan kanadı olmayan kuşa benzer atasözü boşuna denmemiştir. Yurdundan olan ve yabancı topraklar üzerinde ocağını kurmak zoeunda kalan bir çok halklar vardır. Ve bunlardan birisi Dubgan halkıdır. Diğer halklara yaptıkları gibi Kazaklar, zamanında Dunganlara da sahip çıkmışlardır. Yerli kanun ve yasalar, yaşam şartları ve uğraştıkları mesleği öğreterek Dunganların kolay alışmalarını sağlamışlardır. Göç etmelerine rağmen Dunganlar; kendi örf ve adetlerini koruyabilmişlerdir. Örneğin, örf ve adetlerinin bir kısmı müzik aletleri ile alakalıdır. Dunganların sıhuzh, erhuzh gibi üflemeli ve telli müzik aletleri vardır. Dunganlar, müzik aletlerini sadece bayram günleri değil savaşmaya çıktıklarında da kullanırlar. Savaşta kazandıklarında ritmik marşlar, kaybettikleri zaman ise hüzünlü müzikler çalınırdı. Kazaklar gibi Dunganlar da kişi öldüğünde ağlayarak şarkı söylerler.
Genel olarak, Türk halklarının örf ve adetlerinde ortak yanlar çoktur. Dolayısıyla Kazak ve Dungan gelenekleri birbirine benzerlik göstermektedir. Oğlunu evlendirme geleneği, bunun en belirgin örneklerindendir. Bizde de olduğu gibi Dungan gelini, ilk damadın evine geldiğinide çok büyük olmayan bir kutlama yapılır, sofra serilir. Serilen bu zengin sofraya misafirler toplanarak dilek ve nasihatlerini verirler. Önce misafirlere çay ikram edilir, çaydan sonra milli yemek çeşidi olan “Dungan Tel Şehriyesi” ikram edilir. Bayram günleri yemek pişirmesini erkekler yaparlar. Kadınlar ise, bulaşık yıkama, patates ve havuç soyma gibi daha kolay işlerle meşgul olurlar. Yapılan bu işlerin hepsi, belirle anlama gelir: Bu işler kadına olan saygıyı ifade eder ve genç aile içindeki ilişkilerin yıkanmış bulaşık gibi temiz olması temennisini bildirir. Gelen misafirlerin arasına hediyeler atılır, yaşı büyük olanlar gelin ve damada rızalarını bildirirek nasihatta bulunurlar. Kutlama sırasında su dökme geleneği uygulanır. Bunun anlamı: Damadın akrabası gelini, su gibi temiz ve açık sevgi ile kuşatsınlar dileğini ifade eder.
Dyngan adetlerine göre damat, gelinin evine gelip, gelinin elini tutar ve gelin anne-babasının rızasını ister. Gelinin babası rızasını bildiedikten sonra, damadın arkadaş ve akrabaları eve girerek gelinin çeyizini toplamaya başlıyorlar. Bunu gören gelin tarafındaki delikanlılar, çadırın ortasına ateş yakıp engel olmaya çalışırlar. Ve damat tarafı kazandığı takdirde gelin, çeyizini götürebilir. Bazen damat tarafı hediye vererek çeyizi satın alabiliyorlar. Bu adetin anlamına gelince, bunun iki maksadı vardır: bir taraftan neşe, diğer taraftan ise damat tarafını, eşyaları alabilmeleri için hediye vermeye itmektir. Gelenekteki ateşin anlamı: gençlerin aşkı ateş gibi sıcak, hayatı ise nurlu olsun dileğindedir. Dunganlarda düğün, damat ve gelin tarafına ortak yapılır. Düğün sırasında uygulanan bir diğer adet ise şöyledir: Damat kenara götürülür ve ahırın etrafında dolandırılır. Bu arada gelin getirilerek damad karşılanır. Damat geline, cebindeki hediyeyi verir. Kutlama sonunda her iki taraf birbirini evine davet eder. Kırk sekiz .eşit yemek ikram edilerek karşı tarafa duyulan saygı bu şekilde ifade edilir. Bunların hepsi, her iki tarafın birbirlerine karşı olan saygı ve hürmeti ifade etmek amacıyla yapılıur.
Gulmira YERUBAYEVA
Kaynak: «Örnek Ailenin Oğul ve Kızları». Almatı 2000 yıl. Sanat Basımevi.